Monday, February 26, 2018

Startup funding rounds demystified

If you're like me and looking for an insider's insight on how startup funding rounds actually works out in the field in US and as of now, I have good news for you.

Today I've come across this awesome video by Business Security Weekly, hosting William Lin of Trident Capital, a VC specializing on cyber security startups.

I had the privilege of chatting with Will over several occasions, I can say that his promotion to a Principal at Trident Cyber was not that much of a surprise to me. Well deserved.

Anyhow, I strongly advise you to go over the video. But for the impatient, below are some notes that I took from the conversation.

What are the typical KPIs or specifics that are expected of the startups in each funding round?



What are the average check sizes in each funding round?

Pre-Seed - Around 1M USD. Can be below 1M or as much as 2M, though rare.
Seed - Around 1-4M USD. 
Series A - Around 6-12M USD. Mostly on 8-10M USD range. 

Some other notes:

  • Funding rounds typically provide 18 months to 3 years runway. Median runway is around 2 years. 
  • First year in the round can be some trial & error and pivoting. The other full year is for the real growth. 
  • Rounds C through E, you have the product market fit and you also have a proven scalable go-to-market strategy.

Saturday, February 3, 2018

A career opportunity for my Turkish friends - We are looking for teammates for our early team.

(Sorry, for posting this in English — This is because the target audience is required to have some kind of written and oral proficiency in English language).
Hello there my Turkish friends,
We’re looking for team mates to join us in our cyber security startup.
We are solving an emerging problem in the network security space. The company is headquartered in Silicon Valley and backed by a domain-focused VC fund.
If you want build something which has global impact while having some fun, challenging your skills, and enjoying life in the Silicon Valley, take a look at the list of desired qualifications. If you see a fit, do not hesitate to shoot me an email at murat [at] balaban.io
You’ll be one of the early team members. You’ll be coding in C/C++. Development environment is Linux or FreeBSD, whichever best suits you. Sorry MacOS does not count as FreeBSD ;) You’ll be hacking BSD Kernel stack and coding network threat detection algorithms which all have seriously high performance requirements. You’ll be playing with packets all day long. If you can see a blonde, a brunette or a redhead in a Wireshark screen, I am 100% sure this position is for you :) https://www.youtube.com/watch?v=3vAnuBtyEYE
You can send your resumes to murat [at] balaban.io
Qualifications:
Ninja skills in C/C++ programming languages
At least 5 years of software development background in Linux network / systems programming
Extensive knowledge about TCP/IP protocol suite and network protocols
Hands-on experience with distributed, multiprocess/multithreaded programming
Being a power Linux/BSD user
Proficiency in understanding and speaking English.


Wednesday, March 29, 2017

A sample netmap application

There and back again. After a seven year pause in hardcore tech stuff,  I've again started to code.

After cleaning the rust and dust off, I'm happy to see my tech skills remain intact.

It still feels good :)

Nowadays, I'm working on a novel network threat detection engine for my new startup. I'll be sharing some stuff that I think would be of value to people out there.

Here's the first one:

We've decided to utilize FreeBSD's netmap fast packet I/O API for managing packet input/output at high speeds. Since the documentation is quite limited, it's hard to find a minimal working sample code demonstrating netmap functionality.

Below is a simple packet receiver code which just counts the number of packet received off the wire:

#include <stdio.h>
#include <string.h>
#include <unistd.h>
#include <stdarg.h>
#include <poll.h>
#include <fcntl.h>

#include <sys/types.h>
#include <sys/stat.h>
#include <sys/ioctl.h>
#include <sys/mman.h>

#include <net/netmap_user.h>

int
main(int argc, char **argv)
{
        struct  netmap_if *nifp;
        struct  netmap_ring *ring;
        struct  nmreq nmr;
        struct  pollfd fds;
        int fd = 0;
        void *p = NULL;
        int i = 0;
        void *buf = NULL;
        int tot = 0;
        int nret = 0;

        if (argc < 2) {
                printf("%s int\n", argv[0]);
                return(1);
        }

        if ((fd = open("/dev/netmap", O_RDWR)) < 0) {
                perror("open");
                return(1);

        }
       
        bzero(&nmr, sizeof(nmr));
        strcpy(nmr.nr_name, argv[1]);
        nmr.nr_version  = NETMAP_API;

        /* Register interface for Netmap mode, bypass OS stack */
        if (ioctl(fd, NIOCREGIF, &nmr) != 0) {
                perror("ioctl");
                return(1);
        }
        /* MAP kernerl ring buffers to userspace */
        if ((p = mmap(0, nmr.nr_memsize, PROT_READ | PROT_WRITE, MAP_SHARED , fd, 0)) == NULL) {
                perror("mmap");
                return(1);
        }
        nifp =  NETMAP_IF(p, nmr.nr_offset);
        ring =  NETMAP_RXRING(nifp, 0);
        fds.fd  = fd;
        fds.events = POLLIN;
        for (;;) {
                poll(&fds, 1, 1000);
                while (!nm_ring_empty(ring)) {
                        i = ring->cur;
                        buf = NETMAP_BUF(ring,  ring->slot[i].buf_idx);
                        /* Insert your cool stuff here */
                        ring->head = ring->cur  = nm_ring_next(ring, i);
                        nret++;
                }
                if (ioctl(fd, NIOCRXSYNC, NULL) != 0)
                        perror("sync ioctl");
                tot += nret;
                printf("recv'd %d packets, total: %d\n", nret, tot);
                nret = 0;
        }
        return 0;
}

Tuesday, September 2, 2014

At binenin...

Eskimeyen eskilerin adrese teslim, taşı gediğine koyan deyişlerine bayılıyorum. Ne eksik, ne fazla. Öyle bir anlatılır ki anlatılmak istenen, ne eksik gedik kalır, ne de çer çöp, ilgisiz saz ve söz karışır.

Asıl konum atasözlerimiz değil, fakat bilgelik fışkıran atasözlerimizden birinin anlattığı bir anlam, tekno-girişimcilik ekseninden çok önemli: 'At binenin, kılıç kuşananın'.

Firmamızda şu an biri yolda, ikisi olgunlaşan üç tekno-girişimi büyütüyoruz. Bunların hepsinde de, firma kurucularının iş fikirleri ve vizyonları hayat buluyor.

Bu yıl kurumsal altyapısını tamamlamayı hedeflediğimiz Vizyon Arge oluşumumuzda hedeflerimizden en önemlisi, ekip arkadaşlarımızın da teknoloji odaklı iş fikri üretmeleri. İş fikirleri ticarileşip başarılı olma potansiyeli yüksek görülürse, öneri sahibi arkadaşımızı, yeni girişimin 'co-founder'ı kabul edip yola beraber, bu defa 'ortak' olarak çıkacağız.

Bu düşünceyi ekibe açtığımda, arkadaşlar, birer ikişer, 'Murat bey, inovatif yeni şeyler ortaya koymak çok zor. İcat edilecek herşey zaten icat edildi, yeni birşey bulmak mümkün değil', yorumlarıyla geldiler.

Ben buna katılmıyorum. İnovasyon, illa yerçekimi kuralını keşfetmek, elektriği bulmak, transistörü icat etmek demek değil. İnsanoğlunun hayatını kolaylaştıran her yenilik inovasyondur. Bu, bilgisayarın üretilmesi ve İnternet'te olduğu gibi 'ground-breaking' bir yenilik de olabilir; grafik işlemcilere 'pattern matching' yaptıran bir hack de pekala olabilir.

Tekno-girişim ekseninden baktığınızda, her inovasyon ticarileşme potansiyelini içinde barındırmayabilir, o ayrı mesele. Fakat, insanoğlunun ihtiyacı sonsuzdur, dolayısıyla icat edilmiş herşeyin iyileştirilmesine ve geliştirilmesine olan ihtiyaç da, insanoğlu bu dünya üzerinde yaşamaya devam ettikçe artarak devam edecektir.

Transistör'ü hesap makinalarında kullanan insanoğlu, tüm ihtiyaçlarını karşılayabilmiş olsaydı, bunu yeterli görüp, bilgisayaların icadına yol aralayacak olan entegre devreleri, mikroçipleri icat etmek için uğraşıp durmazdı.

Bilgisayarın askeri sistemlerde kullanılması yeterli olsaydı, IBM 'Personal Computing' çağını aralamazdı. ARPANET, İnternet'e dönüşmezdi. IPv4 neyimize yetmiyordu ki, bir de IPv6'yı çıkardılar başımıza?

İhtiyaç.

İnsanoğlu, her bir yenilikle aslında yeni kabiliyetlere sahip oluyor. Bu yeni kabiliyetler, O'na yepyeni sahalar açıyor. Yeni sahalar da yeni kabiliyetler gerektiriyor, yeni ihtiyaçlar doğuruyor.

İnovasyonun itici gücü bu. Doğurgan bir döngü. Her çözüm, yeni bir problemi de beraberinde getiriyor.

Her yeni problem de, tekno-girişimciler için yeni bir oyun alanı.

Tabi görebilene....

Bu oyun alanında top koşturabilmek için, öncelikle ligde olmanız lazım. Sahaya inmeniz lazım, sahada olmanız lazım, sahada kalmanız lazım.

Yani:

At binenin, kılıç kuşananın.







Tuesday, July 9, 2013

Başladık bakalım...

'Başladık bakalım' diyeli dört ay olmuş...

'Hello world' tadındaki ilk yazımı tamamlayıp post etmemin dört ay sürmesi gelecekteki yazılarım için pek umut vermese de, başladık bakalım...

Neredeyse uçan kuşun bile bir blog'u var, seninki nerdeydi bu kadar zamandır?

Paylaşmayı seviyorum. @enderunix'te başlayan bu 'öğrenme, öğretme ve üretme' serüvenimi hala devam ettirebildiğimi düşünüyorum. @endersys ve @vizyonarge her ne kadar ticari hüviyeti haiz olsalar da benim için, 'öğrenme, öğretme ve üretme' yolculuğumun duraklarından ibaretler.

Bu ülkeden dünyanın kullandığı yazılımlar çıksın arzumuzdu. Sanıyorum @enderunix'te bu bir nebze olsun başarıldı.  Orada geliştirilen yazılımlar, dünyanın dört bir yanından download edildi, birçok noktada kuruldu, hala da kullanılıyor. Makaleler ha keza, bazıları dünyada ilk oldular.

Bu süreçte çokça paylaştık, paylaştım. Yazdığımız açık kaynak yazılımlardan hiçbiri beş kuruş geri dönmedi, fakat bu vatanın evladının yazdığının ve paylaştığının dünya tarafından kullanılıyor olmasının hazzı sanırım paraya pula değişilmezdi.

Şimdi bu başarıyı, çok daha üst katmanlara taşıyabilecek miyiz, bakacağız. Bir mesafe aldığımızı söyleyebilirim, fakat daha kat edeceğimiz çok yol var gibi görünüyor.

Girişimcilik serüvenimiz 2006'da başladı. Dile kolay... Sekiz yıl olacak.

Ar-ge tarafında üç girişim, üç çocuk gibi... Her birinin hayata gözlerini açması, ilk ürünlerinin piyasaya çıkması, gelişmesi... Doğrusu yanlışıyla, edinilmiş bir çok tecrübe. Edinilecek bir sürü tecrübe.

'Bir gün'e 24 saat az geliyor, vakit yok, yapılacaklarsa çok. Bu yüzden 'Blog'a sıra gelmedi.

Peki şimdi? Şimdi vaktin var mı? Yok. TODO listesine +1 eklemiş olduk.

Vaktim müsait oldukça buraya karalayacağım. Burada 'paylaşacaklarım', genelde tekno-girişim serüvenim ve bilgi güvenliği özelinde notlar olacak. Bazen bir bilgi, bazen bir haber, bazen bir anı. Bazen de dertleşeceğiz.

Büyük adamız, dur bir racon keselim derdim yok.

Just my five cents...